Obezitede ameliyat tipleri ve laparoskopi, söz konusu hastalıktan kalıcı olarak kurtulmak ve kısa sürede iyileşmek için geliştirilmiş yöntemlerdir. Geleneksel ameliyat yöntemlerine göre çok önemli üstünlükleri olan laparoskopik obezite cerrahisi, günümüzde yoğun olarak tercih edilmektedir.

Obezite Cerrahisi Tipleri

Obezite cerrahisi, en etkili obezite tedavisi yöntemleri olarak kabul edilir. Diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen, obezite kaynaklı ciddi sağlık riskleri olan hastalara bu prosedürlerden uygun olan uygulanır. Kilo verme ameliyatı olarak da bilinen cerrahi işlemler, sadece gerekli şartları sağlayan hastalara uygulanmaktadır.

Bu ameliyatların kendi içerisinde farklı türleri vardır. Temelde tamamının nihai hedefi mide boyutunun küçültülmesi olsa da, gerek uygulama şekli gerekse de diğer detaylar ile prosedürler arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

Hastanın genel durumu, beklentileri ve ihtiyaçları dikkate alınarak bunlar arasından uygun olan tercih edilir.

· Tüp Mide Ameliyatı

Tüp mide ameliyatı, en sık yapılan cerrahi işlemlerden biridir. Burada hastanın midesinin yaklaşık olarak %80’ini alınır ve geriye kalan kısım, adeta bir tüp gibi şekillendirilir.

Prosedürde, tıkanıklıkların olmaması ve midenin doğru olarak şekillendirilmesi için kalibrasyon tüpünden yararlanılır. Bu tüp nedeniyle midenin kalan parçası adeta bir tüpe benzer. Prosedüre tüp mide ameliyatı denilmesinin nedeni budur.

Tüp mide ameliyatının sonucunda hastaların mideleri küçülür ve daha az yemek ile tokluk hissine ulaşırlar. Ayrıca mide hacmi azaldığından, midede salgılanan açlık hormonu da azalır. Böylece hastalar daha geç acıkmaya başlar.

Prosedürde, sadece mide boyutu küçültülür. Bunun haricinde mide giriş ve çıkışına veya sindirim sistemin farklı bölgelerine müdahale edilmez.

· Gastric Bypass

Gastirc bypass, en etkili yöntemlerden biridir. Bu prosedür, süper morbid obezlere ve tüp mide ameliyatından istediği sonucu alamayanlara uygulanır. Sindirim sisteminde önemli değişikliklere neden olan bir prosedürdür.

Bu yöntemde midenin yaklaşık olarak %90’lık kısmı alınır. Geriye, yemek borusuna bağlı %10’luk kısım kalır. Daha sonra ise ince bağırsağın bir kısmı bypass edilerek oluşturulan bu yeni mideye bağlanır.

Eski mide ise alt bölümden ince bağırsakla birleştirilir. Böylece midede salgılanan sindirim salgılarından yararlanılmaya devam edilir.

Gastrik bypass ile hastaların mideleri büyük oranda küçültüldüğü gibi ince bağırsak da küçültülür. Böylece hem hastalar daha az gıda ile doygunluğa ulaşır hem de tüketilen gıdalar daha az emilir. Bütün bunlar ise daha az kalori ve daha hızlı kilo verme demektir.

· Mide Balonu

Mide balonu, cerrahi olmayan bir obezite tedavisidir. Endoskopik yöntemlerle veya balonun yutulması yolu ile uygulanır. Buna karşın obezite cerrahisi içerisinde kabul edilir.

Bu yöntemde hastaların midelerine bir balon yerleştirilir ve daha sonra balon farklı sıvılar kullanılarak şişirilir. Şişirildiklerinde ortalama hacimler 500-700 cc olur. Böylece mide hacmi ciddi şekilde azalır. Bu ise hastaların daha az gıda ile tokluk hissine ulaşmalarını ve kilo vermelerini sağlar.

Mide balonu, geçici bir tedavidir. Mideye yerleştirilen balon bir süre sonra çıkarılır. Balonun midede kalma süresi en fazla 4-6 aydır. Daha uzun süre kalması, farklı sorunlara neden olur.

Laparsokopik Obezite Cerrahisi

Laparoskopik obezite cerrahisi, obezite ameliyatlarının kapalı olarak yapılmasını sağlar. Geçmişte söz konusu prosedürler geleneksel yöntemle yapılmaktaydı. Buna bağlı olarak hem komplikasyon riskleri hem de iyileşme süresi bakımından dezavantajlı bir sonuç ortaya çıkıyordu.

Laparoskopi ile operasyonlar kapalı olarak yapılır. Bu süreçte izlenen adımlar şu şekildedir:

• Hastalar genel anestezi altına alınır.
• Karın bölgesindeki uygun noktalara 4 veya 5 adet 0,5-1 cm büyüklüğünde kesiler açılır.
• Bu kesilerin birinden ilgili bölgeye kamera, diğerlerinden ise tıbbi aletler gönderilir.
• Kameranın aktardığı görüntüler sayesinde operasyon tamamlanır ve kesiler kapatılır.

Görüleceği üzere hastalarda çok büyük kesilerin açılması söz konusu değildir. Buna bağlı olarak risk olasılığı azalır ve iyileşme süresi de kısalır.

Laparoskopi, son derece etkili bir yöntemdir. Ancak hastaların tamamına uygulanması gibi bir durum yoktur. Sadece uygun hastalara uygulanır. Günümüzde bu oran çok yüksek olmasına karşın bazı hastalar için uygun bir yöntem olmadığının unutulmaması gerekir.

Laparoskopi ile başlayan bazı işlemler, ani gelişen durumlar nedeniyle açık ameliyata döndürülebilir. Bu da göz önünde bulundurulması gereken bir diğer detaydır.