18 Eylül 2023
Tüp mide Ameliyatı, obezite tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. 2000’li yılların başından itibaren yaygınlaşan bu yöntem, hastaların fazla kilolarını hızlı bir şekilde vermelerini sağlar. Hem hastaların fiziki görünümlerini düzeltir hem de kilo kaynaklı hastalık risklerini yok eder.
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi) Nedir?
Tüp mide Ameliyatı, hastaların midelerinin yaklaşık %80’lik kısmının alınmasını hedefleyen bir prosedürdür. Bu prosedür sonucunda mide ciddi anlamda küçülür. Bundan dolayı söz konusu yöntem, mide küçültme ameliyatı olarak da bilinir.
Küçülen mide, eskisine göre çok daha az gıda ile dolar ve böylece hastalar daha az gıda ile tokluk hisseder. Bu durum ise hastaların daha az yemelerine, daha az kalori almalarına yardımcı olur. Daha az kalori ise hızlı bir şekilde fazla kiloların verilmesini sağlar.
İlgili yöntem, sadece obezite hastalarına yöneliktir. Obez olmamasına karşın fazla kiloları bulunan ve bunlardan kurtulamayanlara uygulanmaz. Dolayısıyla hedef kitlesinin sınırlı olduğunun unutulmaması önemlidir.
İlgili ameliyat içi adayların beden kitle indekslerinin 35 ve üzerinde olması istenir. Ancak obez olup, daha küçük beden kitle indeksine sahip olmasına karşın tip 2 diyabet benzeri hastalıkları olanlar da ilgili ameliyatı olabilir. Bu noktadaki son karar, uzman cerrahındır.
Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Tüp mide ameliyatı, kendi içerisinde farklı aşamalardan meydana gelir. Söz konusu aşamaların başında ise hazırlık aşaması sayılabilir. Hazırlık aşaması, adayın bu ameliyat için uygun olup olmadığını anlamak, varsa riskleri düşürmek için yapılır.
Hazırlık aşamasını sorunsuz geçenler, cerrahi işleme alınır. Cerrahi işlem, genel anestezi altında yapılır ve şu adımlardan oluşur:
- Hastanın sağlık durumu uygunsa kapalı ameliyat yöntemi (laparoskopik cerrahi) tercih edilir ve bu kapsamda karın bölgesine 1 cm büyüklüğünde 4-5 adet kesi açılır.
- Bu kesilerin birinden karın duvarı altındaki karın boşluğuna uzun ve ince bir kamera gönderilir. Kameradan alınan görüntüler ekrana yansıtılır. Bu aşamada hem kameranın sorunsuz olarak çalışması hem de karın boşluğunun genel durumu incelenir.
- Bu adımın ardından diğer kesiler üzerinden tıbbi aletler gönderilir.
- Midenin yaklaşık %80’lik kısmı çıkarılır. Bu işlem öncesinde mideye bir kalibrasyon tüpü yerleştirilir. Bu tüpün çapı genellikle 13 mm seviyesindedir.
- Tüp, midenin sağ kenarına yaslanacak şekilde yerleştirilir. Bu tüp ile karında kalacak mide şekillendirilir.
- Kalibrasyon tüpü, olası darlıkların ve tıkanıklıkların yaşanmaması için son derece önemlidir.
- Şekillendirme sürecinde hem kesme hem de birleştirme (zımba) yapabilen özel bir cihaz kullanılır. Stapler ismindeki bu cihaz nedeniyle midenin birleştirilen kısmı stapler hattı olarak isimlendirilir.
- Bu işlemlerin ardından stapler hattında kaçak olup olmadığının kontrolü yapılır. Söz konusu kontrol, basınç ve özel sıvılarla yapılır.
- Kontrollerde kaçak olmadığı tespit edilirse ameliyat başarı ile sonlandırılır.
Kontrol sürecinde doku yapıştırıcı jel de kullanılır. Böylece daha sonraki süreçlerde bu noktada kaçak oluşma riski tamamen engellenmiş olur.
Ameliyattan sonra hastalar hastaneye alınır ve burada kontrol altında tutulur. Hem beslenmeleri sağlanır hem de kaçak kontrolleri yapılır. Ayrıca karın ağrısı ve yüksek ateş kontrolleri de gerçekleştirilir. Zira bu belirtiler, stapler kaçağının en önemli işaretleri olarak kabul edilir.
Tüp Mide Ameliyatı Riskleri
Tüp mide ameliyatı, cerrahi bir operasyondur. Bundan dolayı hem cerrahi operasyonun hem de yapılan işlemlerin riskleri bulunmaktadır. Söz konusu risklerin görülme olasılıkları her ne kadar çok düşük olsa da, bunların bilinmesi gerekir. İşte o riskler:
- Kanama
- Enfeksiyon
- Ameliyat bölgesinde kızarıklık
- İç organların zarar görmesi
- Stapler hattında basınç nedeniyle kaçak oluşması
- Midenin alt kısmında oluşan daralmaya bağlı olarak oluşan bulantı ve kusma
Bu prosedürde ince bağırsakta herhangi bir işlem yapılmadığı için besinlerin emilim seviyelerinde herhangi bir değişim yaşanmaz. Dolayısıyla dumping sendromu, vitamin ve mineral eksikliği gibi problemler görülmez.
Ameliyattan hemen sonra görülen bulantı, kusma ve mide krampları gibi yan etkiler, zaman içerisinde kendiliğinden düzelir ve bunlara ilişkin bir tedaviye gereksinim duyulmaz.
Yan etkiler ve riskler son derece ciddidir, ancak görülme oranları ciddi anlamda düşüktür. Ayrıca deneyimli bir cerrah tercih ederek tüp mide ameliyatı yan etkileri olasılıkları daha da düşük hale getirilebilir.